Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

HABER ARA


Gelişmiş Arama

BU GÜNÜN MANŞETLERİ...

manşetler

SON DAKİKA HABERLERİ....

EKŞİ SÖZLÜK...






CANLI TV İZLE...

YAKINDA...

ÖZELLEŞTİRMELERE HAYIR!

ALEXA

Alexa Certified Traffic Ranking for www.likyahaber.net

SİTEYE GELENLER

free counters

ÇEVRİMİÇİ

FRANSA'NIN MALİ'DE NE İŞİ VAR?

Mehmet POLAT

20 Ocak 2013, 21:47

Mehmet POLAT

Geçen hafta Fransa Somali’de 2009 yılından bu yana İslamcı Eş-Şebab örgütünün elinde olan bir ajanını kurtarmak için operasyon düzenlemiş ve ajanın öldürülmesini önleyemediği gibi iki askerini de kaybetmişti. Bu başarısızlığın hemen ardından, çeşitli İslamcı grupların ele geçirmek üzere olduğunu öne sürerek bir başka Afrika ülkesi olan Mali’ye asker gönderdi. Ve bu operasyona yabani bir Afrika kedisi olan “serval” adını verdi. Eyleminin hukuksal dayanağını BM Güvenlik Konseyinin 20 Aralık 2012 tarihli kararı oluşturuyordu. Ayrıca Mali Devlet Başkanı Dioncounda Traore isyancı güçler karşısındaki çaresizliğini kabul edip Fransa’dan yardım istemişti. Çünkü Mali ordusunun bir bölümü isyancıların saflarına geçmişti. Operasyonun başladığı saatlerde Başbakan Tayip Erdoğan 5 gün süren ve çeşitli Afrika ülkelerini kapsayan gezisini tamamlamış, Mali’nin komşusu Senegal’den Türkiye’ye doğru yola çıkıyordu.
Mali Cezayir’in güneyinde, denize kıyısı olmayan bir Afrika ülkesi. Yüzölçümü yaklaşık 1 milyon 240 bin kilometre kare ve nüfusu 15 milyonun biraz altında. Yani Türkiye’nin bir buçuk katı kadar toprağı, beşte biri kadar nüfusu var. Ülkenin güneyi sulak ve tarıma elverişli, kuzeyi çöllerle kaplı ve maden bakımından zengin. Mali’den bahseden tüm bilgi kaynaklarında Afrika’nın üçüncü büyük altın çıkarılan ülkesi olduğu ama dünyanın en yoksul beş ülkesi arasında yer aldığı yazılı. Yeni doğan her bin çocuktan 106’sı daha 1 yaşına gelmeden ölüyor. Bu dünyadaki en yüksek bebek ölüm oranı. Nüfusun yarısı 15 yaşın altında. Ve Mali’nin zenginlerin ağzını sulandıran bir başka yanı da büyük uranyum yataklarına sahip olması. Fransa’da 59 nükleer santrali olduğunu, uranyumun buralarda kullanıldığını ve ülke elektriğinin yaklaşık yüzde 80’inin bu santrallerden sağlandığını düşünürsek, yoksul bir ülkeye neden binlerce asker yollandığını anlamamız daha kolay olur.
Aslında operasyon yalnızca Fransa’yı ilgilendirmiyor, ABD başta olmak üzere Kanada, Almanya, İngiltere gibi dünyanın önde gelen ülkeleri de destek veriyor. Harekâtın başladığı saatlerde Rusya’nın BM daimi elçisi bir açıklama yaparak Fransa’nın kendilerini önceden bilgilendirdiğini ve eylemin uluslararası hukuka uygun olduğunu söyledi. Yani Rusya destekledi. Ayrıca BM Güvenlik Konseyinin böyle bir operasyona yol veren kararı ortadayken, konseyin sürekli üyelerinden biri olan Çin Halk Cumhuriyeti de Fransa’ya destek vermiş oldu. Bir anlamda Fransa Mali’ye asker yollarken, dünya zenginleri adına hareket ediyordu. Bu tür davranışları genellikle ABD yapardı. Ama Afrika eskiden beri Fransa’nın arka bahçesi gibi olduğundan, bu kez dünya jandarmalığı rolünü oynamak Fransa’ya düştü.
Dünyada sömürgeciliği İngilizler başlattılar. 18. yüzyıldan itibaren İngiltere dünyanın en zengin toprakları arasında sayılan Hindistan, Çin, Avustralya, Kuzey Amerika’ya asker yolluyor, koloniler yerleştiriyor ve halkları baskı altına alarak kaynaklarını yağmalıyordu. Sömürgecilik piyasasına girmekte geciken Fransa en iyi parçaları İngiltere’nin kaptığını görerek, ağırlığını Afrika kıtasına verdi. 1800’lerin ortalarından başlayarak neredeyse kıtanın yarısını kendine bağladı. Uzun yıllar boyu bir yandan kıtayı yağmaladı, diğer yandan kendi dilini ve kültürünü yayarak işbirlikçiler yarattı. İkinci Dünya Savaşı sonrası diğer emperyalist ülkeler gibi yaparak sömürgelerinin bağımsızlığını tanıdı. Mali de bu ülkelerden biriydi ve 1960’da bağımsızlığını ilan etti. Ama bu yalnızca kâğıt üstünde bir bağımsızlıktı. Hala ülke ekonomisine ve politikasına yön verenler, yeni yöneticileri eğitip işbaşına getiren batılılardı.
Kölelik, efendinin karakterine bürünmek demektir. Köle önce kökenini ve kimliğini unutur, ardından efendisini taklit etmeye başlar. Onun gibi konuşur, giyinir, yer, içer. Ve onun gibi yaparak, kendi kardeşlerini zorla bir kalıba sokmaya kalkışır. Böylece kölelikten işbirlikçiliğe terfi eder ve efendisiyle eşit konuma yükseldiğini düşünmeye başlar. İşi daha ileri götürerek, eskiden efendisinin kardeşlerine karşı yaptıklarının yeni üstlenicisi olur. Ve yalnızca bu yolda efendisini geride bırakacak kadar ilerleme şansı yakalayarak, kardeşlerinin en büyük baş belası haline gelir. Bunun dışında yalnızca kötü bir taklittir.
Fransa Afrika’yı sömürgeleştirdiği yıllarda bu topraklara kendi toplum düzeninin temel dayanağı olan “ulus devlet” anlayışını da yerleştirdi. Ülke sınırları, banka ve şirket kaygılarıyla masa başında cetvelle çizildi. Her ülkeye bir bayrak, Fransızca bir ulusal marş, Fransız taklidi üniforma, parlamento, devlet başkanı vs…  Ama ulus devleti Afrika’ya kabul ettirmek, Avrupa kadar kolay değildi. Çünkü Avrupa’da bile ulus devletler uzun yıllar süren din, mezhep, hanedan savaşları sonunda ancak ekonomik çıkar birliği temelinde kurulabilmişti. Afrika’da genellikle hayvancılıkla geçinen ya da doğada özgür yaşayan ve hiçbir mülkiyet anlayışı taşımayan kabileler vardı. Afrika için toprağın, suyun sahibi yoktu. Yüzyıllar boyunca Müslüman tüccarların dini inanç ve ticareti birlikte yaygınlaştırması dışında herhangi bir modernleşme çabasıyla karşılaşmamışlardı. Ama Fransa’nın mimarlığını yaptığı toplum düzeni Afrika’da tutmadı. Din, bölge, kabile çatışmaları hemen tüm Afrika ülkelerinde kalıcı hale gelerek, Fransız malı ulus devlet anlayışı bu kıtada iflas etti.
Kıtada Müslümanlığın tarihi çok eskilere kadar uzanıyor. Mali 14. yüzyılda Müslümanlığın yaygınlaştığı ve güçlü bir toplum düzeni oluşturduğu ülkelerden biri.   Fransa 19. yüzyıl sonlarında Mali ve çevresini zorla sömürgeleştirirken, Müslümanlık emperyalizme karşı mücadelenin bir bileşeni haline geliyor. Bu yüzden yöredeki İslamcı örgütler yalnızca günümüz koşullarının ürünü gibi görülmemeli, eskiye uzanan bir tarihleri var.
Fransa’nın askeri operasyonuna gerekçe olarak gösterdiği durum ise şöyle: Bugün Mali’de belli başlı dört örgütün ülkenin kuzeyindeki yerleşim yerlerini ele geçirdiği söyleniyor. Örgütlerin hepsi de İslami inanç temelinde çalışıyor ama biri aynı zamanda etnik kimlik taşıyor. Bu örgüt ülkenin kuzeyinde yaşayan Tuaregler tarafından kurulmuş.  Tuaregler Berberi kökenliler ve bağımsız devlet olmak istiyorlar. Geri kalan örgütler farklı İslamcı yapılar. Değişik haber kaynakları tarafından silahlarını Libya’dan sağladıkları belirtiliyor. Tuaregler Kaddafi ile birlikte çalışıyorlarmış ve onun yardımıyla silahlanmışlar. Diğer örgütler Kaddafi’ye karşı savaşıyormuş ve Libya işgal edildikten sonra taşıyabildikleri tüm silahları çeşitli Orta Afrika ülkelerine götürdükleri belirtiliyor. Eğer böyleyse, batılılar Libya’da yaptıklarının faturasını çok ağır ödeyecekler demektir.
Fransa Mali’de uzun süre kalmayacağını belirtiyor. Harekâtı küçük bir grup sol milletvekili dışında Fransız parlamentosundaki herkes destekliyor. Operasyonun amacı ülkeyi işgal etmek değil, bir an önce Afrika ülkelerinden gönderilecek askerlerin de katılımıyla Mali ordusunu yeniden kurmak ve sorunun ülke içindeki güçlerle çözülmesini sağlamak. Tabi böyle bir durumda tümüyle Mali’den çekilmeyecekler, geride durup yönlendirici pozisyonda kalacaklar. Bu arada Fransa’nın müdahalesinin daha geç yapılacağı ama ülkenin kuzeyindeki tek havaalanının da isyancıların eline geçmek üzere olması yüzünden operasyonun öne alındığı belirtiliyor. Biraz daha geç kalınsaymış, Mali’ye havadan müdahale olanaksız hale gelecekmiş. Bir de, herkes Fransa’nın bir bataklığa saplandığını söylüyor.  Bana kalırsa Fransa büyük bir şaşkınlığa gömülmüş durumda. Baksanıza, Afrika ülkesinde yürüttüğü operasyona bir Afrika yaban kedisi adı vererek, üzerinde gezindiği toprakların asıl sahiplerini fare yerine koyuyor. Kim kedi kim fare, hep birlikte göreceğiz…

Bu haber 2329 defa okunmu?tur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
********FARKIN NE****************23 Şubat 2014

HAVA DURUMU

Detaylı bilgi için resmin üzerine tıklayın.

ANKET

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?






Tüm Anketler

GOOGLE TERCÜME



Copyright © 2005-2012 www.likyahaber.net Tüm hakları acaip bir şekilde saklanmıştır. Kopye eden fena olur!... demedi demeyin... editör-özer yılmaz/elk.mühendisi-yıldız teknik üniv. POSTA ADRESİMİZ; haber@likyahaber.net
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapy: MyDesign Haber Sistemi

elektronik sigara