| |||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
POLİTİKA...23 Eylül 2009, 16:21 POLİTİKA NANKÖRDÜR… Son yıllarda biz bir şeyler olmaktadır. Sayın başbakanımız asabi pozlarıyla önüne gelene saldırmaktadır. Muhalefete tahammülü yoktur. Üniversite profesörlerine olmadık saldırıya geçmiş bulunmaktadır. Kendisine muhalif gelen her söze ve kişiye tukaka penceresinden bakmaktadır. Önceleri, iş ve aş isteyen yurttaşlarımızı azarlarken, giderek azarın sınırlarını genişletmektedir. Sayın başbakanımız, eleştirilmekten hoşlanmamaktadır. Kendisine sürekli olarak övgüler sunulmasını istemektedir. Demokrasilerde, işbaşına seçim yoluyla gelinir; seçim yoluyla gelinen o yerden yine aynı kanalla gidilmektedir. Bu yüzden seçmenlerin, seçtiklerini eleştirme özgürlüğü vardır. Seçilenlerin de, eleştirilere yanıt vermek hem hakları, hem de görevleridir. Seçmenlerine hesap vermeyen yöneticiye demokrasilerde yer yoktur. Sayın başbakan, sadece kendilerine oy veren bir zümrenin değil, lâik, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olduğunu hatırlamak zorundadır. T.C. bir aşiret, bir din veya bir tarikat cumhuriyeti değildir. Üniversiteler dahil, cumhuriyetin bütün kurum ve ünitelerinde, yasalar çerçevesinde görev yapan herkesi dinlemeye, sorunları varsa onlara çözüm üretmeye mecbur olduğunu bilmelidir. Hiçbir kurumun yakın dostu veya düşmanı olması düşünülmemelidir. Lâik devlet yönetiminde dini projeler öne çıkarılamaz. Her iş, usulüne ve yasalara göre yürütülür. Keyfiliğe kaçılamaz. Yönetimde keyfiliğin veya asabiyetin yeri olamaz. Bir başbakan veya bakanın sinirlilik hali, onun, yönetim yükünün altında ezilmekte ve başarısızlık kaygısı taşımakta olduğunu ve dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu ortaya koymaktadır. Politik hayatın bu tarz seremonilere tahammülü asla yoktur. Türkiye’mizin iç ve dış sorunları çok karmaşıktır. Özellikle dış sorunlarımız, AB maceramız nedeniyle daha da karmaşık hale gelmiştir. Bu nedenle Türkiye, yorgunluğu her gün biraz daha açığa çıkan bir başbakanla bu yükün altından kalkamayacaktır. Sayın başbakan ve hükümeti, artık dinlenmeye çekilmeli, AKP, yoluna yeni isimlerle devam etmeyi düşünmeye başlamalıdır. Zira, çok değerli başbakanımız, ülkemizin sorunları karşısında soğukkanlılığını ve hoşgörüsünü koruyamaz duruma düşmüştür. Bu durum, üniversiteye ve ulusal muhalefete bakış üslûbuyla apaçık ortaya çıkmıştır. Demokrasilerde devlet, tek parti, tek adam zihniyetiyle yönetilemez. Denenmiş ve görülmüştür ki, “fikirler, topla, tüfekle öldürülemez!” Biz, tek parti devrini de yaşamış biriyiz. O dönemde bile, başarısızlığı ve bu yüzden asabileşerek sağa-sola ağır hücumlara geçen başbakanlar, hemen görevden alınmışlardır. Bunların en acımasızı Recep Peker’dir. Kendisini başarılı bir başbakan olarak gördüğü ve vazgeçilmezliğine inandığı için, görevden gözyaşları içinde, ağlayarak ayrılmıştır. Demokrasi tarihimiz, kendisini bulunmaz lider konumunda gören, Recep Peker gibi, tek parti alışkanlığına saplanmış nice başbakan ve devlet adamlarının hazin öyküleriyle doludur. Tarihimizi iyi okumalıyız. Gerekli ve yeterli tarih kültürüne sahip olarak, kendi adımıza uygun dersleri algılamalıyız. Türkiye, tek değil, bünyesinden binlerce lider çıkaracak seviyededir. Bunu, herkes böyle bilmelidir. Tek adamlık, tarikatlarla aşiretlerin yarattığı bir olgudur. Türkiye Cumhuriyeti’ni tarikatlar ve aşiretler cumhuriyeti haline getirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Sıkma başların arkasında yer tutanların akıbeti bellidir. Lâik, demokratik cumhuriyetimiz, sonsuza kadar yaşatılacaktır. Milletimizin her iki bayramını kutlamakla mutluyuz!.. Vesile ile, Likya Haber Gazetesi Yöneticilerini ve Yayın kurulunu, başarılarından dolayı Kutluyorum. Bu haber 1910 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |