![]() | |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
AÇIK MEKTUP...
KAMUOYUNA... AÇIK MEKTUP.... KAMUOYUNA... Uzun zamandır Antalya’nın güzel Beldesi Kalkan'da yerleşik olarak yaşamıma devam etmekle birlikte zaman zaman çeşitli etkinliklere katılmak amacıyla Yurtdışı seyahatlere gitmekteyim… Bu sebeple son zamanlarda uzunca bir süre Kalkan’dan uzak kaldım… Fırsat buldukça internetten takip etmeye çalıştım ancak programın yoğunluğu sebebiyle çok fazla konulara eğilememiştim… Geri döndüğümde posta kutumun hali inanılmazdı… Binlerce mail ve mektup gelmiş… Bunların bazıları tehdit içerikli, bazıları ise övgü doluydu… Tehditleri bir kenara bırakırsak içersinden ilgimi çekenleri değerlendirmeye çalıştım… Birkaç tanesi ise gerçekten dikkat çekiciydi… Bu mesajlardan bir tanesi siz sayın meslektaşım Abdullah Yalçın’ın yazdığı yazıda adımdan bahsetmiş olmanız. Önceleri hoşuma gitmişti, başka meslektaşlarımda yazılarımı dikkate alıyor diye… Sonra konuyu tam anlamaya çalışınca fark ettim ki durum tamda öyle değilmiş. Korkunç bir gerçekle karşı karşıya olduğumu anladım. Hemen diğer mesajları karıştırmaya başlayınca fark ettim ki birileri benim adımı kullanarak çeşitli kurumlara şikâyet mektupları göndermiş ve o kurumlarda bu şikâyetleri ciddiye alıp (aslında burası hoşuma gitti. Demek ki güzide kurumlarımız vatandaşların şikayetlerini dikkate alıyormuş!!..) bana cevaplar göndermişler. Ama olay tam da fıkra gibi… “delinin biri kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış” misali… Adımı kullanarak yapılan bu yazının içeriğine değinmeden önce konu hakkında Adli Makamlara gerekli suç duyurusunu yaptığımı ve yazanların isimlerinin ortaya çıkartılması için girişimlerde bulunduğumu belirtmek isterim… Hatta yazıyı kaleme alanların birkaç kişi oldukları ve bazılarının bilgisayar IP adreslerinin bulunduğunu da biliyorum… Ne yazık ki bu olayı tezgâhlayanlar siz değerli meslektaşımı da yanıltmışlar. 04.03.2010 tarihli yazınızdan bu anlaşılıyor. Gerçi daha sonra 7 mart tarihli yazınızda olayın farkına vardığınız anlaşılıyor ama bir takım bilgileri size servis edenler çok ciddi!!.. çalışmışlar. Tapudaki yevmiye numarasından tutunda belediye encümen kararının tarih sayısına kadar, ayrıca benim bile nerelere şikayet dilekçesi!!.. yazdığımı (ben bile bilmiyorum daha nereler var…) her detayı size iletmişler. Bir de utanmadan yazınızın altına yorumlar yazmışlar… Neyse ki siz değerli meslektaşım olayın çabuk farkına varmışsınız ve daha sonraki yazınızda konunun gerçek boyutunu anlatmışsınız. Ama sizi yönlendirmeye çalışanlar ilkyazınızdan keyif almışlar sanırım ki, Kalkan da yazınızı elden ele dolaştırmışlar… Asılsız ve sahte isimlerle şikayette bulunanlar aslında geçmiş yönetim zamanında kendilerine rant sağlamak amacıyla ve pervasızca planlar yapanlardır. Yaptıkları bütün plan ve tadilatların kişisel çıkar amacıyla yapıldığı, yönetim değişikliği sonucu bugün birer birer ortaya çıkmaktadır. Sizin sözünü ettiğiniz 132 parsel ile ilgili 1/25000 planları yoktur diye yaygara koparanlar geçmiş 10 yıllık dönemde öylesine planlar yapmışlar ki bugün bunlara akıl erdirmek mümkün değil.. Örneğin; 132 parselin içinde bulunduğu bölgenin bir kısmında geçmiş yönetim zamanında yapılan planlar ile yine Kalkan’da Kömürlük diye bilinen alanda yapılan planlar ve buna göre inşa edilen yüzlerce yapının bulunduğu alanların hala 1/25000 planlarda tarım arazisi olarak göründüğünü söylesem size sanırım olayın vahametini kavrayabilirsiniz. Evet, 132 parselde Belediye izlek olarak önce ÇDP planı, ondan sonrada 1/5000 ve 1/1000 planları yapması gerekirdi. Yemeğe önce çorbadan başlamak gerekirken doğrudan tatlı servisi yapmak gibi. İyi niyetli bir şekilde yapılan bu çalışma, birileri tarafından nerelere taşınmış inanmak mümkün değil. Hani derler ya “dinime ..üfreden müslüman olsa” diye… Aynı o hesap… Asıl üzüldüğüm konu ise; kendilerinin yaptıklarına bakmadan iyi niyetlice bir şeyler yapmaya çalışan Belediye’yi şikâyetlerle yıpratmaya çalışmaktan başka bir amacı olmayan, bu insanları ciddiye alıp dava açmaya hazırlanan Plancılar Odası, Mimarlar Odası vs. gibi meslek kuruluşları ile diğer resmi kurumların içine düştüğü durumdur. Yıllardır yapılan yeşil alan talanına müdahale etme gereği duymayan bu kurumlar bugünkü yönetim karşısında adeta aslan kesilmişlerdir. Bunun en çarpıcı örneği ise benim de bulunmadığım dönemde patlak veren Kalamar skandalıdır!… Plan bile yapma gereği duymadan yüzlerce dönüm alanda ve kıyı şeridi içersinde pervasızca verilen inşaat ruhsatlarının yarattığı tartışma boyutları Kalkan ve Türkiye sınırlarını aşmış Amerika’ya kadar uzanmıştır… Valilik soruşturma başlatmış başlatmasına ama adı geçen meslek kuruluşlarından hala bir açıklama gelmemiştir. Onlar hala 132 parsel ile uğraşmaktadır. Ağaca bakıp Ormanı görmezden gelmektedirler. Kalkan’da geçmiş yönetim zamanında Kalamar olayını aratmayacak daha çok imar yolsuzlukları yapılmıştır. Yeni plan yapıyorum diye eski planın yeşil alanlarını yok etmeler, parkı konuta dönüştürüp başka yere park yapmadan yapılan planlar, kendi yaptığı eski planı bile unutup yolunu çıkmaz yol haline getirmeler, plan yapmış gibi gösterip sosyal donatı alanlarını hesaba dâhil edip sonra plan dışı bırakmalar!.. Saymakla bitmez… Ne yazık ki durum çok vahimdir sevgili meslektaşım. Seni de, beni de kendi çirkin emellerine alet edenler meslek kuruluşlarını ve resmi kurumları da yanıltmışlar ve yanıltmaya da devam etmektedirler… Ama benim umudum var… Gerçekler bir bir ortaya çıktıkça bugünkü hırçın ve saldırgan tavır sergileyenler kaçacak yer bulamayacaklardır. Senden de ricam gerçekleri yazmaya devam etmendir… Çünkü ben elimdeki bilgilerle Kalkan’da yapılan planlar ve elde edilen rantlarla ilgili yazmaya devam edeceğim.. Daha neler var duyunca şaşıracaksın… Selam ve sevgilerimle…. Prof. Dr. Hıdır ASLAN 01.04.2010 Kalkan-Kaş / ANTALYA Bu haber 1687 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |