Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

HABER ARA


Gelişmiş Arama

BU GÜNÜN MANŞETLERİ...

manşetler

SON DAKİKA HABERLERİ....

EKŞİ SÖZLÜK...






CANLI TV İZLE...

YAKINDA...

ÖZELLEŞTİRMELERE HAYIR!

ALEXA

Alexa Certified Traffic Ranking for www.likyahaber.net

SİTEYE GELENLER

free counters

ÇEVRİMİÇİ

TECAVÜZCÜLERİ KİMLER SAKLIYOR..

TECAVÜZCÜLERİ KİMLER SAKLIYOR..

Tarih 24 Eylül 2009, 19:22 Editör Özer YILMAZ

TECAVÜZCÜLERİ KİMLER SAKLIYOR...

OKUR MEKTUPLARI     

Likya HABER

e-posta : haber@likyahaber.net

 

(Bu köşemiz, “gazetemize” gelen gönderi veyahut

“e-postalara” ayrılmaktadır…)

 

MEKTUP-1- :


TECAVÜZCÜLERİ KİMLER SAKLIYOR….

 

Geçtiğimiz günlerde Kalkan’da yaşanan olaylar tam bir skandal.. Yoğunlukla İngiliz turistlere hizmet veren Kalkan’da bir İngiliz bayan’a karşı yaşanan tecavüz olayı bütün toplumu derinden yaralamış ve infiale yol açmıştır. Olayın adli makamları aksetmiş olması ve yapılan araştırmalar sonucu faillerin iki kişi olduğu ortaya çıkmıştır. Saldırıya uğrayan mağdur’un ifadeleri ve tarif ettiği sapıkların Kalkan’ın iki bilinen restoranında çalışan elemanlar olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak bu süreçten sonra yaşananlar toplumun tüylerini diken diken eden gelişmelere sahne olmuştur. Bu sapıkların kimler olduğu herkesçe bilinmesine, hatta restoran sahiplerince bilinmesine rağmen bu sapıklar Jandarma’dan saklanmış ve saldırıya uğrayan İngiliz bayanın tatili bitip ülkesine döndükten sonra tekrar ortaya çıkarılmıştır.

“SAPIKLAR ARAMIZDA”

Dünya’nın ya da ülkemizin başka bir yerinde olsa linç girişimine sahne olacak bir olay Kalkan da örtbas edilmeye çalışılıyor. Turizme zarar vermemek ya da Ticari hayatımıza etki etmesin diye bu tür olayların örtbas edilmesi toplumumuzda yaşanan yozlaşma ve kirlemenin en kötü örneği olsa gerek… Turizmimize, ticaretimize ( kısaca paramıza) zarar gelmesin diye bu tür olayların örtbas edilmeye çalışılması ve sapıkların saklanması/korunması içinde bulunduğumuz toplumsal çirkefliğin en kötü yanı olsa gerek.. Demek ki para için ırzımıza namusumuza göz diken sapıkları bile saklayabiliyoruz. Bu nasıl bir zihniyettir anlamak imkânsız… Acaba tecavüze uğrayanın İngiliz olması bu suskunluğu ve saklamayı/korumayı açıklayabilir mi… Kendi kızımız,karımız,bacımız olmuş olsa idi yine böyle duyarsız olabilirmiydik.. Artık namus değerlerimiz demi değişti… Başkasına olunca sorun değil ama kendimize olunca mı sorun… Üstelikte müşteri olarak restoranlarına gelmesini bekledikleri ingilizlere yapılan bir saldırı karşısında bu restoran sahipleri nasıl sessiz kalabiliyorlar.  Hatta koruma amaçlı saklayıp daha sonra işlerine devam etmelerini sağlayabiliyorlar.. Kendileri de fırsatını bulunca aynı şeyi yapacaklar mı? Nerde ve kimlerle yaşıyoruz.. Sapıklar aramızda mı?

KALKAN SAPIKLARIN YERİ OLAMAZ….

Toplum olarak bir tepkimiz olmayacak mı? Sapıkların korunmasına ve kollanmasına göz yummakta bu suça ortak olmaktır. Jandarma ve adli makamlar olayı çözemezlerse, Belediye en büyük mülki idare olarak ağırlığını koyamazsa, restoran sahipleri bu sapıkları adalete teslim etmezlerse, vatandaşlar olarak bu sapıkları içimizde barındırmaya devam edeceksek hepimiz sapık olarak damgalanacağız demektir…

KALKAN DA YOZLAŞMA ARTIYOR…

Bu tür toplumsal yozlaşmanın yaşandığı bir belde de yaşamak istemiyoruz… Bar ruhsatı alarak diskotek hatta gece kulübü işletildiği, hatta buralarda uyuşturucu satıldığı dedikoduları ayyuka çıkmış, üç kuruş para kazanmak için 13-15 yaşında İngiliz çocuklarına içki satışlarının yapıldığı ve ismini bu şekilde duyuran bir Kalkan da yaşamak istiyorsanız sessiz kalmaya devam edebilirsiniz. Ancak şu bilinmeli ki sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır. Tecavüzcü sapıkları korumak, uyuşturucu satan yerleri açık tutmak, küçük yaştakilere içki satışı yapanlara göz yummak, yarın bir gün kendi başımıza, çoluğumuza çocuğumuza, kızımıza, bacımıza aynı şeyler yapılmasına göz yummak değilmidir…

YETER… NE YAPIYORUZ…

Bütün adli makamları göreve davet ediyoruz, Belediyeyi ve toplumu duyarlı olmaya davet ediyoruz.. Bu bir suç duyurusudur.. Gereken yapılmalıdır ve yapmayanlar hakkında da yasal işlem yapılmalıdır…Aramızdaki sapıkları temizlemezsek, onları koruyanları temizlemezsek yarın bir gün çıkacak olan BÜTÜN KALKAN SAPIK,TECAVÜZCÜ yaftasını kimse temizleyemez….

 

 

MEKTUP-2- :

Ben Ottoman House ta oturuyorum ya siz?
Ne münasebet evim var demeyin mutlaka siz de bir restoran veya bir Barda oturuyorsunuzdur.Benim oturduğum restoranın Cafe -bar  ruhsatı var;o yüzden öncelikle müzik yaparlar.Çünkü ruhsat herhalde bu anlama geliyor.Hem müziğin çok bağırması gerekiyor çünkü diğer ruhsatlı yerlerde müzik yapıyor.; bizimki  köyün her yerinden duyulmalı ,müziğe gelir turistler böyle düşünürler.
Zordur bir restoranda yaşamak normal evlerde olduğu gibi öyle istediğin saatte uyuyamazsın; kitap okumak yok haşa; TV seyretmek yok. Sadece yaşadığın o yerin müziği o kadar... yaşam kısıtlı yani.  Bazen doğum günü partileri olur, havai fişek atılır kediler çok korkarlar, saklanırlar bir yere. Alışmak istemezler bu şamataya.
Zor gecelerin ardından bazen sessiz bir sabaha uyanırsınız inanamayacağınız bir sessizlik vardır birden mekân sizin  zannedersiniz ve sessiz sakin bir kahvaltı planlarsınız. Kısa sürer, geceyi sabaha uzatan bir garson gelir vee  havasına göre Aşık Mahzuni veya Nostaljik bir Rock  Rap te olabilir hodri meydan. Lokmalar boğazınıza dizim dizim sıralanır, yutmak için oradan kaçmak gerekir.
Bu müzikal ortamda 'Sen ne dinlersin ?' derseniz. Ben volkan konak dinliyorum.
ZİGANA DAĞI (geceleri uyku girmez gözüme
                    Zalim yastık diken oldu yüzüme)

Huzurlu günler.

Özlen BAYRAM



MEKTUP-3- :


BENİM KÖYLÜM BU OLMAMALI..

Benim Köyüm ve benim köylüm bu olmamalı. İnsanlar öyle at gözlükleri takmış edası ile hareket ediyorlar ki .
Bir süre önce, köyümüze SHOW Tv haber ekibinde bir kaç arkadaş geldi. Çekim yapmak istediler. Kesilen ağaçlardan bizim köylü dışında herkes rahatsız olmuş ve geliyorlar.
Ekibe ben yol gösterdim ama yarım saat sonra bir grup insan ne söylediklerini bile bilmeyen, ne için orada olduklarını neyi savunduklarını bilmeyen köylü kardeşlerim çekim alanına geldiler ve sinirli oldukları yüzlerinden okunuyordu. Dernek kelimesi telaffuz edilince sanki hepsi beni bir an ellerine geçirseler derimi yüzeceklermiş edası ile cephe almışlardı özellikle bana ve yanımdaki arkadaşlara.
Hiç birisinin ismini telaffuz etmek istemiyorum çünkü hepimiz köylüyüz ama yapmış oldukları hareketlerden inanın bir Üzümlülü olarak ben utandım. Hele ki Show ekibine biz aslında onları dövmeye gelmiştik söyleminde bulunmaları, hiç sindirilecek bir şey değil.
İnsanlar bazı çıkar grupları tarafından kullanılıyor bununda farkındayım. Onun için onlara suç bulmuyorum. Çünkü o kadar temelsiz konularla kendilerini savunmaya çalışıyorlardı ki, hakla hukukla alakası olmayan sözcüklerdi bunlar.
Nereden bilsinler bu söylemlerinin hukuk karşısında bir suç olduğunu. Nereden bilsinler bu devletin her vatandaşının eşit olduğunu, nereden bilsinler bir dernek yöneticisinin Devlet Bünyesindeki her hangi bir sivil toplum yöneticisinden farksız olmadığını. Nereden bilsinler İnsanları kaba kuvvet uygulamayla bir yere varılamayacağını. Ve yine nereden bilsinler konuştukları her kelimenin bir gün karşılarına kendilerini zor duruma düşürecek bir şekilde karşılarına çıkacağını...
Beni en çok üzen kelimeden bir tanesi de sevip sayılan, ağır amca edası ile saç sakal bırakan bir amcanın bana yaşına yakışmayacak söylemlerde bulunmasıydı, "Bu derneği sen kurdun, insanları sen böldün, şantiyeyi sen durdurdun, bizi şen şikâyet ettin…" Ya ben kimim neyim ki tek başıma bunun hepsini yapayım.
Unutmayın arkadaşlar tek başına kimse hiçbir şey yapamaz. Ama insanlar eski insanlar değil artık bunu kabul etmek zorundalar. İnsanlar bilgileniyor ve her şeye evet olur demeyecek kimse, dernek oluşumunda bu şekilde başladı ve ummadıklarından çok destek var derneğimize. Milletvekillerinden tutun Türkiye’de belli başlı yerlere gelmiş saygın kişilere kadar destek bulduk çok teşekkür ederim hepsine....
İnsanlar kuru inadı bırakıp gerçekten dernek olgusunu benimsese ve bizlerle birlikte olsa köyümüz için çook şey yapabiliriz. Bu gücü köyümüzü geliştirmek için kullanabiliriz.
Buradan sesleniyorum arkadaşlar dernek olgusunu ve amaçlarını herkese anlatalım. Gücünü herkese duyuralım. İnsanları bilinçlendirelim ki herkes hakkını savunsun... Kimse bazı kişilerin aldığı kararın yaptırımlarına katlanmak zorunda değil ve kimse kuru inatla kaybedilen mahkemelerin tazminatlarını üslenmek zorunda değil... Yeter ki dik ve dirayetli olalım ve birlik olalım arkadaşlar....

 

Özcan SARIKAYA

Cep: 0542 743 743 1

Sabit Tel: 0242 844 3323

Güncel Adres: Yalı Boyu Mah. 1 Nolu Sok.
Antalya, Kalkan, Turkey 07960

Bu haber 2703 defa okunmu?tur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

OKURLARIMIZDAN

Anaokulu'ndan Duyuru

Anaokulu'ndan Duyuru Drama Derslerimizin Kayıtları Başlamıştır

KALKAN'DA 2013 YILBAŞI GÖRÜNTÜLERİ

KALKAN'DA 2013 YILBAŞI GÖRÜNTÜLERİ KALKAN'DA 2013 YILBAŞI KUTLAMALARI VİDEO GÖRÜNTÜLERİ...
********FARKIN NE****************23 Şubat 2014

HAVA DURUMU

Detaylı bilgi için resmin üzerine tıklayın.

ANKET

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?






Tüm Anketler

GOOGLE TERCÜME



Copyright © 2005-2012 www.likyahaber.net Tüm hakları acaip bir şekilde saklanmıştır. Kopye eden fena olur!... demedi demeyin... editör-özer yılmaz/elk.mühendisi-yıldız teknik üniv. POSTA ADRESİMİZ; haber@likyahaber.net
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapy: MyDesign Haber Sistemi


porno izle