Yusu BÜLBÜL (0) 24 Kasım 2013, 10:32 Yöneticiye Bildir +1  -1
Biliyorum Mesajımı yayınlamanıza müsaade etmezler. Bari ben de Ülkemizin sorunlarının gerçek kaynağını size bildireyim. Aleni Ama Korkudan Dolayı Kimsenin Söz Edemediği Gerçekler: Son günlerde Kürt ve Kürdistan sıkça kullanılıyor. Eskiden her Kürt kelimesi kullanıldığında Kürtlere yeni kurulan tuzak uygulamaya konurdu. Şimdi Kürdistan kelimesi kullanıldı Ermenistan direk Kürtlere musallat edildi. Orta yerde Kürt- Kürdistan diye bir şey yok. Alevi Kürtleri katletmekte nam salmış olan Yavuz Selim'in adı Boğaziçi köprüsüne verildi. Devlet kurulup Cumhurbaşkanı olduktan sonraki 15 yıllık ömrünün tamamını Kürtleri katletmekle geçiren Mustafa Kemal Atatürk eskisinden daha güncel tutuluyor. Bunlar soykırımda taviz verilmeyeceğine dair mesajlardır. Adıyaman'da Kürt Alevilerin evleri işaretlendi ve trafik kazaları tertiplenerek Kürt Aleviler katlediliyor. Soykırım sinsice mega boyutlara ulaştırıldı. Sırbistan'da anlaşma sağlandı ve bu vesileyle Zürih protokolleri gereğince Ermenistan'dan Kürtleri katledip zengin olma hayaliyle yaşayan 4 milyon Ermeni gelecek ve yeni bir yüz yıllık süper mega boyutta soykırım başlayacak. Gırtlağına kadar Kürt kanına batan organizatör Avrupa Birliği ise insan haklarından bahsederek kendini aklıyor. İnsanlık nereye gidiyor?
24 Kasım 2013
Yusuf BÜLBÜL
Yusuf BÜLBÜL (0) 22 Kasım 2013, 22:01 Yöneticiye Bildir +1  -1
Yazdığım mesajda ismimi eksik yazmışım, Doğrusu: Yusuf BÜLBÜL'dür. Şayet mesajımı yayınlarsanız düzeltmeniz dileğiyle iyi günler.
Yusu BÜLBÜL (0) 22 Kasım 2013, 21:57 Yöneticiye Bildir +1  -1
Sorgulayan, öngörüde bulunan güzel bir yazı ancak üst seviyede yeterli bilgi olmadığı için örneklendirme sebep sonuç ilişkisine bağlı değil. Neden: Allah korusun ama kesilen ağaçla ilgili şöyle bir haber gazetelerde çıkabilirdi; Kaş'ta kesilen bir ağacın yerine fidan dikilirken ağacı keseni tespit eden çevreciler adamı linç etmek istediler. Yani emniyetin kesilen bir ağaç için önlem alması, sorgulamalar yapması muhtemel olumsuz gelişmeleri önlemesi açısından isabetlidir. Keşke Ülkenin her yerinde bu denli hassasiyet gösterilse! Diğer tarafta sadece Ülkemiz değil, insanlık bir sırat köprüsünden geçiyor. Ekonomi, siyaset, silah, din tanrı yapılmış, tanrılar da belli kesimlerin tekelinde. Bilimciler çıkarım peşinde, bilim felaket boyutunda vahim yerlerde sürünüyor ama tarafgir medya vasıtasıyla süper gelişkinmiş gibi gösteriliyor... Deyip, bu Ülkesini, çevresini ve dolaysıyla yaşadığı dünyayı anlamaya ve anlatmaya çalışan fikirleri devam ettirmek gerekir.