Açıklama: Gel de yanıt ver halka.. Geçen gün mahkeme ile yakın köylerden birinde keşifteyiz...
Kategori: KÖŞE YAZARLARIMIZ
Eklenme Tarihi: 23 Eylül 2009
Geçerli Tarih: 28 Mart 2024, 17:51
Site: Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
URL: http://www.likyahaber.net/haber/yazar.asp?yaziID=251
Gel de yanıt ver halka...
Geçen gün mahkeme ile yakın köylerden birinde keşifteyiz. Köyün ismini vermeyelim. Keşif bitti, mahkeme heyetindekiler geldikleri araca bindiler bende müvekkil ile heyetin gitmesini bekliyorum, ardından birkaç kelime ile keşif hakkında müvekkil ile konuşup kendimizce keşfi değerlendireceğiz. Her neyse keşif heyeti ayrıldı. Biz keşif hakkında müvekkil ile birkaç şey konuştuk, yanımda çoluk çocuk hanım var keşif sonrası Antalya’ ya gideceğim, arabama binmek üzereyim tam bu sırada köyden uzaktan siması tanıdık ancak ismini bilmediğim bir vatandaş geldi; “avukat bey yahu hani sen Likya Haber Gazetesinde bi kerem bir şeyler yazdın, 2/b ye Site ona buna ilişkin ne varsa söyleyeceğiz hak hukuk dedin bizim köy kahvesinde her keresinde bakıyorum gazeteye ne adın var ne bir sözün bu ne iştir “ demez mi?.
Gel
de yanıt ver halka; sokakta, yolda, köyde, keşifte bulur hesapta sorar korkmak
lazım bu halktan yapışır işte böyle yakana. Biz biraz davalara işlere fazla
bulaştık halkın gazetesini unuttuk. Gazetenin Editörü bir gün bile nedir diye
sormadı ama sokaktaki vatandaş hesabı
öyle bir yerde sordu ki itiraf edeyim biraz
utandım ama sevinmedim de değil sokaktaki vatandaş sorguluyor ya beni bu
bile umutlanmak için yeter!..
Ben
bahane arıyorum yanıt verip bir an önce yola çıkmak için kendimce döndüm
vatandaşa dedim ki;
-” onu bunu boş ver belki
gündem değişir yazacak sorunlar azalır sit 2/b turizm sera işleri biraz düzelir
bekledim “ demez olaydım bu kez vatandaş
daha da yüksek bir sesle
-“ yahu sahi sen kendi
söylediğine inanıyon mu voyn”
verecek cevap ararken ağzımdan
kaçıverdi
-“nerde “
bu kez vatandaş finalde atı
verdi son golünü
-”o zaman inandığını
söyleyeceksin arkadaş tamam mı” demez mi?
-ben “tabi ki öyle “deyip
geçiştirmeye çalışıyorum
-“ben anlamam görünce
yazınca inanırım” deyince artık yapacak bir şey kalmadığını anladım, tamam
deyip bindim arabaya yürüdüm.
Önce yazının buraya kadarı o hesap
soran vatandaş görsün diye ve tüm diğer okurlara özür olarak yazıldı. Neden mi
çünkü yazarken de yaşarken yönetirken de halktan korkacaksın gün gelir yakana yapışır
affı olmaz bu böyle biline biz zamanında da böyle gördük inanmayanlar tarihe
baksın yeter Şeyh Bedrettin ‘ler Pir
Sultanlar Hasan Tahsin’ler Köroğlu ‘lar yetiştirmiş bir Anadolu halkı vardır bu
topraklarda durur susar ama unutmamalı
sakin atın çiftesi pek olur.
Sahi
ben ne yazacaktım. Ocak gündemi öyle dolu idi ki oysa 24 ocak kararları ile İMF ‘in kucağına
önceden oturmuş iken bacak omuza oluşumuzun üzerinden 26 yıl geçmiş ve emeğin
gücü sermayeye karşı o gün bu gündür tüm kazanımlarını yitirmiş hale gelişken ABD
nin Petrol ve Ortadoğu için Türkiye’ye ılımlı İslam senaryosunu oynatacak ulus devleti bitirmek
isteyecek diyen Uğur Mumcu’nun katlinin üzerinde ise onca yıl geçmişken… Bakın
dünyaya her ulus dünyadaki geleceği için teknolojisi geliştirip medeniyet
kumbarasına yarınları için bir şeyler atmaya çalışıyor biz ise bugünü kurtarmak
uğruna ne varsa yok pahasına özelleştirmeye ve hatta topraklarımızı bile
bilinçsizce satmaya çalışıyoruz.
Yanlış
anlaşılmasın yabancılara toprak satışına karşı değilim dünyada yüzlerce ülkede
olan bir olgu bu ancak günü kurtarmak uğruna sadece geleceğini satmaya
karşıyım.
İspanya,
Yunanistan diğerlerinde de yabancılar mülk ediniyor ancak onlar geleceklerini
ipotek etmiyorlar. Biliyor musunuz 10 yılda demir ağlarla ördük diye
öğündüğümüzde Cumhuriyetimiz 10 yaşında kendi olanakları ile gerçekleştirmişti
o güne göre bu büyük teknolojik atılımı olan demir yollarımızı!
Bugün
mü ?
Biz
10.yılda Cumhuriyet bilinci yeşertirken o gün Franco”nun faşist rejimindeki İspanyollar
bugün Ankara –İstanbul hızlı tren
projesini yapmakta asker gönderdiğimiz
Kore” liler ise ulusal otomativ pazarının %20 sini ele geçirmiş
durumdalar. Evet sermaye ulus sınırlarını tanımıyor her şey globalleşiyor deniyor
ama hani bizim global pazardaki teknolojik ürünlerimiz , markalarımız bakın etrafınıza klima cep telefonu
bilgisayar taşıt araçları saat ve elektronik
hangisi bizden bizim ulusal markamız evet yabancılar yatırım yapmak için ülkemizi
seçiyor nedeni mi ucuz işçilik ucuz
emek üretim üsleri onun için Türkiye ‘de.
Hala
savaşsız sömürüsüz bir dünyada bağımsız Türkiye ateşi ile yüreğimizi ısıtmaya
çalışıyoruz , o ateşi kör etmeye karşı
duranlara ateşte kömür olma pahasına
ancak bağımsızlıkta ekonomik anlamda üretmeden çok tüketirsen kendisi
tükenen bir sermaye.
Köşedeki
yer bu gün doldu bir şeyler yazalım derken önce okura hesap verdik ama gereken
buydu herkes halktan korkmasını bilse herkes halka hesap verme borcu olduğunu
öğrense daha aydınlık bir Türkiye sevdamız gerçek olacak gibi.
Her
şeye rağmen “Terk etmedi sevdan bizi
“ demek gücünü bulabiliyoruz
dudaklarımızda !