ÖNCE'NİN GÖZÜYLE...


Açıklama: Yağmuru ıslak, hafif serin, sessiz kış günlerine romantik bakmak zordur biraz. Beldemize kış manzarası olarak bakmak ta insanın tüylerini diken diken ediyor....
Kategori: KÖŞE YAZARLARIMIZ
Eklenme Tarihi: 23 Eylül 2009
Geçerli Tarih: 28 Mart 2024, 15:48
Site: Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
URL: http://www.likyahaber.net/haber/yazar.asp?yaziID=235


BU SİZİ ÜZMÜYORSA…?!

Yağmuru ıslak, hafif serin, sessiz kış günlerine romantik bakmak zordur biraz. Beldemize kış manzarası olarak bakmak ta insanın tüylerini diken diken ediyor. Yüzünüzü yalnız denize durursanız, deniz size hala güler yüzlü bakıyor. Ay, yıldızlar, bazen gökkuşağı, güneş batışı, baharı, yazı bekleyen denizi güler yüzlü yapıyor. Gelelim beldenin girişinden başlayan manzaraya; Türkü, Kürdü, Avrupalısı, Asyalısı, çirkin olan küçük sanayiyi beldelerin arkalarına saklar ve oraları da denetleyerek mümkün olduğunca düzgün tutma gayreti gösterir. Kalkan ise, canım deniz manzaralı girişe mermer atölyesi, marangoz, tuğlacı, taş ocağı, toprak tepeleri vs yerleştirme, izin verme, denetim yoksunluğu gibi adeta burada yaşayanları cezalandırmakta. Bunu hak ediyor muyuz sayın Kalkan yaşayanları?.. Gelelim belde merkezi noktasına. Yine manzaraya bakan iki önemli kamu kurumu. Yüzü kirli ağlayan belediye, yüzü aynı kirlilikte ve kurum lojmanları olarak kullanılan balkonlarda çamaşırlar, ev artıkları size karşı, deniz karşı mahcup duruyor. Kamu-özel sektör karışımı PTT aynı manzarada, altında inşa edilmiş berber, komisyoncu gece kondu çıkma binalar. Bir başka köşede beldenin en fakir görünüşlü ayakkabı boyacısı. Tarihe kafa tutmaya çalışan ama “dayanamıyorum” diye ağlayan ilkokul binası. Siz görmüyor musunuz sayın Kalkan sahipleri?

Yasalar değişiyor. Yerel yönetimler çok önemli yetkiler alıyor. Beldelerini nasıl yönetmeleri ile ilgili seminerler veriliyor. Beldelerini daha çok sevmeli, hizmet vermeli deniyor. Kim bilir daha neler de söyleniyor. Yönetmelikler hazırlanıyor, bunlar insanca yaşamak için yapılıyor.

Beldede biraz kendiliğinden, biraz da belediyeye ait arazi bolluğundan oluşan kahveler, manavlar, diğer bazı alışveriş noktaları ve Kalkan’ın belediyece işletilen tuvaleti. Bu bölge seçim ve yaz sezonunun sonucunu zor bekledi. Niye mi? Kalan ve kiraya verilen son belediye arsalarına plansız verilen parsellere yapılar başladı. Bunlar nedir? Niye yapılır? Bu kadar geleneksel kahveye ihtiyaç var mıdır? Ağır fosseptik kokuları, çevreye saçılan manav artıkları… Bunları görmüyor musunuz sayın denetçilerimiz, kolluk güçlerimiz? Bu vatan bu kadar unutulmayı, ihmal edilmeyi hak edecek ne yaptı sizlere? Yapılar yapan mimar, müteahhit, işçi ve tüm para kazanan esnaf, bir gün bu hali İngilizler sevmez ve sizi sorgulayıp kazançlarınızı kısarsa üzülürsünüz. Bu zenginliğe alışmış sizler mutsuz olursunuz. Daha çok satılacak şeyler var, biraz daha dikkatli olmak sizleri daha çok zengin eder. Bazı İngiliz köy, belde programlarını alıp çevre düzenine, yönetim yasalarını alıp tercüme edip sizin ve halkınızın da belli haklarını talep edebilirsiniz. İngiliz çoğunluklu alıcılar da bunları yaptığınız zaman daha büyük bedeller ödeyerek vatan toprağınızı severek alacaktır. Tabi satmak istiyorsanız, bu sizi üzmüyorsa!!!?