Açıklama: Kaş, Kekova'da evim var, oraya gider gelirim. Kaş, kızımla uğrak noktamızdır. Artık 13 yaşında, dalışa meraklı olduğundan Kaş'ta ortalıkta görünmeye başladık. Oyun için de mekân bulmam lazımdı; ben isim konusunda çok sorunluyumdur; bildik mekân seçtim. Aksi halde oyun benimle hiç ilgili değil.
Kategori: FORUM & SÖYLEŞİ
Eklenme Tarihi: 24 Ocak 2011
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 09:30
Site: Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
URL: http://www.likyahaber.net/haber/haber_detay.asp?haberID=1912
Son günlerde adı Nedim Saban ile yaşadığı polemikle gündeme gelen Levent Kazak'ın 'Cam' adlı oyunu tiyatro sahnesinde... Kazak, yazdığı oyunla kadın-erkek dünyasını yakın markaja alıyor. Gerçek hislerin matrak bir dille yansıtıldığı oyunun detaylarını Levent Kazak'tan öğreniyoruz.
■ Oyunun yazarlarıyla genellikle konuşulmaz; söz yönetmendedir. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu
piyasada bir söz vardır: "En iyi yazar, ölü yazardır." Müdahale eden
yok, oyunu istediğin gibi evirip çevirebilirsin. Ama yazar yaşayınca,
bir de provalara geliyorsa sıkıntı olur.
■ Siz yönetmene sıkıntı yarattınız mı?
Sıkıntı
olmaması için kendimi sıktım sıktım; sıkıntıdan sıkıldım, ama provalara
gitmedim. Şimdi asıl olay şu: Oyun bir kadın oyunu, kadın dünyasının
derinliklerine inen bir oyun. Kadın oyunlarını erkeklerin yazması sakil
duruyor; tam tersi de. Ama yönetmenimiz bir kadın; Laçin Ceylan. Oyun
ona emanet. Tuhaf olan şu: Hadi ben gitmedim, ama onlar da hiç
çağırmadı.
■ Oyunda canınızı sıkan değişiklikler olmuş mu peki?
Doğal
olarak bir sürü itirazım var. Ama ben işi bıraktım. Ve çıkan sonucu çok
beğendim. Bütün oyuncular doğaçlama yaparak bir üslup kattılar.
Yönetmen de bir süzgeç görevi görerek ortaya güzel bir iş çıkardı.
■ Oyunda sizin hayatınızdan kesitler var mı, size dair bir şeyler görecek miyiz?
Kaş,
Kekova'da evim var, oraya gider gelirim. Kaş, kızımla uğrak
noktamızdır. Artık 13 yaşında, dalışa meraklı olduğundan Kaş'ta
ortalıkta görünmeye başladık. Oyun için de mekân bulmam lazımdı; ben
isim konusunda çok sorunluyumdur; bildik mekân seçtim. Aksi halde oyun
benimle hiç ilgili değil.
■ Siz sadece yazı masasında olmayı tercih ediyorsunuz sanırım...
Aslında
bu oyunu kendim oynamak için yazdım ama sonra vakit bulamadım. Yener
karakterini oynamak istiyordum. Ama artık kendi oynayacağım başka bir
şey yazarım. 'Heberler' ekibiyle bir politik kabare yapmayı planlıyoruz.
■ 'Heberler' programı sahnede olacak yani?
Açıkçası,
tam olarak öyle değil, başka bir şey... İnternetin de içinde olduğu,
izleyiciyle birlikte interaktif bir oyun çıkaracağız. Ekip olarak
ezberletilmiş muhalif bir bakış açısının dışında bir şeyler yapacağız.
'NEDİM SABAN İŞİN DOZUNU KAÇIRDI'
■ Nedim Saban'la aranız ne durumda? En son mahkemeye verecekti sizi...
Karşılaşmadık
henüz, ama karşılaşırsak hoş olmayacak tabii. Geçen gün Profilo'da
oynarken o da oralarda geziyormuş. Ben görmedim, söylediler. İşin dozunu
kaçırdı, sonradan toparlamaya çalıştı; öyleydi böyleydi diye. Sonra
baktım, o oyuncular seslerini çıkarmadılar, bana ne oluyorsa! Sağda
solda mahkemeye vereceğini söylüyormuş. Oradan alacağı parayı tiyatroya
yatıracağını söyleyip, aptal aptal konuşuyor. Versin, konuyu yine
konuşuruz.
■ Nedim Saban, Onur Bayraktar öldüğü halde tiyatro oyununu sergilemesiyle ilgili olarak "Şov devam etmeli" diyor...
O
işin aslı şu, eskiden tiyatrodan geçiniyorduk. Haftada sekiz oyun
oynuyorduk. Hepimiz evlerimizin kiralarını bu oyunlardan kazandığımız
paralarla veriyorduk. Oradan kazandığımız paralarla çocuklarımızı
büyütüyorduk. Öyle bir düzen içinde dikkat etmek zorundasın. Bugün,
"Oyun oynamayalım" diye bir şey asla yok. Üstelik bu Nedim Saban
konusunda delirdiğim şey, oyuncunun annesi ölmüyor ki, oyuncunun kendisi
ölüyor.